Almancada “-in” Halindeki Edatlar (Präpositionen mit Genitiv)
Almancada “Präpositionen mit Genitiv” olarak adlandırılan “-in” halindeki edatlar çok fazla sayıda olduğu için olabildiğince yaygın kullanılanları kategorize bir şekilde derlemek istedim. Her bir edat, ayrı ayrı derslerde detaylı bir şekilde incelenecektir.
Adından da anlaşılacağı üzere bu edatlarla beraber kullanılan isimler “Genitiv” olarak çekimlenir. Bu edatları dört kategori şeklinde inceleyebiliriz:
- Modal
- abzüglich (çıktıktan sonra, düştükten sonra)
- 🇩🇪 Der Gewinn wird abzüglich der Kosten berechnet.
- 🇹🇷 Kar, maliyetler düştükten sonra hesaplanır.
- außer (-den/-dan başka, -sız/-siz dışında)
- 🇩🇪 Außer dir hat niemand das Problem bemerkt.
- 🇹🇷 Senden başka kimse problemi fark etmedi.
- einschließlich (dahil)
- 🇩🇪 Der Preis beträgt 50 Euro, einschließlich Steuern.
- 🇹🇷 Fiyat, vergiler dahil, 50 avrodur.
- wider (aksine)
- 🇩🇪 Wider jede Erwartung hat er den Marathon gewonnen.
- 🇹🇷 Tüm beklentilerin aksine maratonu kazandı.
- zuzüglich (katılmasıyla)
- 🇩🇪 Der Gesamtbetrag beträgt 100 Euro zuzüglich Versandkosten.
- 🇹🇷 Toplam tutar 100 avro artı kargo ücretidir.
- (an)statt (yerine)
- 🇩🇪 Anstatt zu arbeiten, hat er den ganzen Tag geschlafen.
- 🇹🇷 Çalışmak yerine bütün gün uyudu.
- abzüglich (çıktıktan sonra, düştükten sonra)
- Kausal (Neden)
- wegen (-den/-dan dolayı, nedeniyle, ötürü, için)
- 🇩🇪 Wegen des schlechten Wetters wurde das Spiel abgesagt.
- 🇹🇷 Kötü hava koşulları nedeniyle maç iptal edildi.
- aufgrund (binaen, binaenaleyh, nedeniyle)
- 🇩🇪 Aufgrund der neuen Regelungen müssen wir unsere Pläne ändern.
- 🇹🇷 Yeni düzenlemeler nedeniyle planlarımızı değiştirmek zorundayız.
- mittels (aracılığıyla, sayesinde, yardımıyla)
- 🇩🇪 Er hat das Ziel mittels harter Arbeit erreicht.
- 🇹🇷 Hedefine sıkı çalışma sayesinde ulaştı.
- zufolge (göre, neticesinde, gereğince, gereği)
- 🇩🇪 Dem Bericht zufolge ist das Unternehmen gewachsen.
- 🇹🇷 Raporlara göre şirket büyümüş.
- kraft (sayesinde, nedeniyle)
- 🇩🇪 Kraft der Verfassung ist dies verboten.
- 🇹🇷 Anayasa gereğince bu yasaktır.
- laut (göre, gereğince)
- 🇩🇪 Laut der Polizei gab es keine Verletzten.
- 🇹🇷 Polise göre herhangi bir yaralanma olmadı.
- dank (sayesinde)
- 🇩🇪 Dank moderner Technologie ist die Kommunikation einfacher geworden.
- 🇹🇷 Modern teknoloji sayesinde iletişim daha kolay hale geldi.
- trotz (-e/-a rağmen)
- 🇩🇪 Sie arbeitet trotz Krankheit.
- 🇹🇷 Hasta olmasına rağmen çalışıyor.
- wegen (-den/-dan dolayı, nedeniyle, ötürü, için)
- Temporal (Zaman)
- außerhalb (dışında)
- 🇩🇪 Wir treffen uns außerhalb der Bürozeiten.
- 🇹🇷 Mesai saatleri dışında buluşuyoruz.
- innerhalb (zarfında, içinde)
- 🇩🇪 Wir müssen das Projekt innerhalb einer Woche fertigstellen.
- 🇹🇷 Projeyi bir hafta içinde bitirmeliyiz.
- 🇩🇪 Innerhalb des Tages werde ich dich anrufen.
- 🇹🇷 Gün içinde seni arayacağım.
- inmitten (ortasında)
- 🇩🇪 Inmitten der Nacht begann es zu regnen.
- 🇹🇷 Gecenin ortasında yağmur yağmaya başladı.
- während (o esnada, o sırada, …iken)
- 🇩🇪 Während des Films fiel das Licht aus.
- 🇹🇷 Filmin ortasında ışıklar kesildi.
- 🇩🇪 Während des Essens sprachen sie über ihre Pläne.
- 🇹🇷 Yemekteyken planları hakkında konuştular.
- außerhalb (dışında)
- Lokal (Yer)
- jenseits (öte tarafında, diğer tarafında)
- 🇩🇪 Jenseits des Flusses liegt ein Wald.
- 🇹🇷 Nehrin öte tarafında bir orman var.
- unweit (yakında, yakınında, civarında)
- 🇩🇪 Unweit des Hauses gibt es einen Park.
- 🇹🇷 Evin yakınında bir park var.
- entlang (boyunca)
- 🇩🇪 Entlang der Straße stehen Bäume.
- 🇹🇷 Yol boyunca ağaçlar var.
- inmitten (ortasında, arasında)
- 🇩🇪 Inmitten der Stadt gibt es einen schönen Park.
- 🇹🇷 Şehrin ortasında güzel bir park var.
- innerhalb (iç tarafında)
- 🇩🇪 Die Katze ist innerhalb des Hauses.
- 🇹🇷 Kedi, evin içinde.
- außerhalb (dış tarafında)
- 🇩🇪 Außerhalb der Stadt gibt es viele Felder.
- 🇹🇷 Şehrin dış tarafında birçok tarla var.
- oberhalb (üst tarafında, yukarısında)
- 🇩🇪 Oberhalb des Dorfes liegt ein Schloss.
- 🇹🇷 Köyün üst tarafında bir kale var.
- unterhalb (alt tarafında, aşağısında)
- 🇩🇪 Unterhalb des Berges fließt ein Fluss.
- 🇹🇷 Dağın alt tarafında bir nehir akıyor.
- jenseits (öte tarafında, diğer tarafında)
❗ Almancada “wegen” ve “trotz” edatları aslında “Genitiv” ile kullanılır. Ancak, günlük konuşma dilinde (Umgangssprache) bu edatlar sıklıkla “Dativ” ile de kullanılabilir. Bu artık yanlış kabul edilmeyen bir yanlış olmuştur. Gönül rahatlığıyla kullanabilirsiniz.
🇩🇪 Wegen des schlechten Wetters bleiben wir zu Hause. (Genitiv) 👍🏻
🇹🇷 Kötü hava nedeniyle evde kalıyoruz.
🇩🇪 Wegen dem schlechten Wetter bleiben wir zu Hause. (Dativ) 👍🏻
🇹🇷 Kötü hava nedeniyle evde kalıyoruz.
🇩🇪 Trotz des Regens gingen sie spazieren. (Genitiv) 👍🏻
🇹🇷 Yağmura rağmen yürüyüşe çıktılar.
🇩🇪 Trotz dem Regen gingen sie spazieren. (Dativ) 👍🏻
🇹🇷 Yağmura rağmen yürüyüşe çıktılar.
❗ Almancada yer bildiren “in” hali edatları, “von” edatıyla beraber de kullanılabilir. Bu durumda “von” edatının hükmü geçerli olur ve ilgili isim “Dativ” çekimine maruz kalır.
🇩🇪 Albert wohnt außerhalb der Stadt.
🇹🇷 Albert şehir dışında yaşıyor.
Yukarıdaki cümlede, “außerhalb” edatı tek başına kullanılmış ve “der Stadt” kelimesi “Genitiv” olarak çekimlenmiştir. Aşağıdaki cümlede ise “außerhalb” edatı ardından “von” edatı kullanılmış ve “der Stadt” kelimesi “von” edatının etkisiyle “Dativ” olarak çekimlenmiştir.
🇩🇪 Albert wohnt außerhalb von der Stadt
🇹🇷 Albert şehir dışında yaşıyor.
Ich trink jetzt Tee anstelle von Kaffee.
Artık kahve yerine çay içiyorum
jetzt yerine schon nun olsa?
Öyle olursa cümlenin anlamı biraz değişir. “Ich trinke schon Tee anstelle von Kaffee” cümlesi “Ben zaten kahve yerine çay içiyorum” gibi bir anlama bürünür. Bu cümlede ise “Artık kahve yerine çay içiyorum” anlamı vardır
Almanca SCHON, Türkçe a
Merhabalar.
Bu noktaya, ”sosyo-dilbilim” (sosyolinguistik) açısından bakmak lazım.
”Ich trinke SCHON Tee” demek elbette mümkün. Ancak, anlam da biraz değişiklik olur.
ÖRN: Farzedelim; arkadaş grubunuzdan biri, sizi ve diğer arkadaşlarınızı çaya davet etti.
Lokale varınca herkes çay ısmarlarken sadece siz, kahve ısmarladınız.
Sizi davet eden arkadaşınız sordu: ”Çay içmiyor musun/içmez misin?”
Siz: ”Genelde çay içerim/içiyorum DE/DA; (fakat) bugün kahve içmek istiyorum.”
Almanca : ”Ich trinke SCHON Tee aber heute will ich Kaffee trinken.” dersiniz.
Selamlar
Merhabalar.
Bu noktaya, ”sosyo-dilbilim” (sosyolinguistik) açısından bakmak lazım.
”Ich trinke SCHON Tee” demek elbette mümkün. Ancak, anlam da biraz değişiklik olur.
ÖRN: Farzedelim; arkadaş grubunuzdan biri, sizi ve diğer arkadaşlarınızı çaya davet etti.
Lokale varınca herkes çay ısmarlarken sadece siz, kahve ısmarladınız.
Sizi davet eden arkadaşınız sordu: ”Çay içmiyor musun/içmez misin?”
Siz: ”Genelde çay içerim/içiyorum DE/DA; (fakat) bugün kahve içmek istiyorum.”
Almanca : ”Ich trinke SCHON Tee aber heute will ich Kaffee trinken.” dersiniz.
Yukarıdaki yorumuma bir noktayı daha eklemek istiyorum:
Ich trinke schon Kaffee. = Ich kahve de içerim/içiyorum. (ayrı yazılan ”de”).
Buradaki ”schon” (zarf/belirteç), Almanca ”auch” anlamına gelir.
Yani; ”ich trinke auch Kaffee” demek de mümkün.
Bunun yanısıra, ”ich trinke Schonkaffee” dersek, içtiğimiz kahvenin koruyucu bir özelliği olduğunu belirtmiş oluruz.
Yani; Almancadaki ”schon” zarfıyla birleşik isim yapmış oluruz. (Komposition)
(Bak: https://de.wikipedia.org/wiki/Schonkaffee)
Bunları karıştırmamamız gerekir.
Selamlar
Ich besuchte meinen Vater statt meines Bruder cümlesinde bruder in -s takısı alıp meines Bruders olması gerekmezmi?
Evet, haklısınız. Uyarı için teşekkürler, hemen düzeltiyorum
Öncelikle Çok faydalı bir sayfa böyle bir hizmeti bizlere sunduğunuz için çok teşekkür ediyorum. Ancak eski hal şablon daha iyiydi en azından seviye seviye daha rahat çalışılıyordu.
Seviyeleri yanlarına ekliyorum aslında. Böylece daha fazla konuya ulaşabileceksiniz. Geri bildirim için teşekkür ederm.