Almancada “Konjunktiv I” (Indirekte Rede)

Merhaba arkadaşlar! 😊 Bugün sizlerle Almancada oldukça önemli bir konu olan “Konjunktiv I” (Indirekte Rede) üzerine konuşacağız. Başkalarının söylediklerini aktarmak için kullanılan bu yapıyı eğer gazete okuyorsanız haber metinlerinde bol bol görmüşsünüzdür. Hazırsanız, detaylara birlikte göz atalım!

“Konjunktiv I” (Dolaylı Anlatım)

“Konjunktiv I” için amiyane tabirle “dedikodu kipi” desek yeridir. Neden mi? Çünkü bu kip, bir başkasının ne dediğini başka birine aktarmamıza yarar. Dil bilgisinde ise bu yapıya “dolaylı anlatım” (Indirekte Rede) denir. Merak etmeyin, işin tanım kısmını da yapacağım. Eğer kendi düşüncelerimizi doğrudan birine söylüyorsak bunu “doğrudan anlatım” (Direkte Rede) olarak adlandırıyoruz. Fakat bir başkasının söylediklerini bir başkasına aktarıyorsak, bu durumda kullandığımız yapının adı dersimizin konusu olan “dolaylı anlatım” oluyor.

Örnek vereyim ki daha da anlaşılır olsun. Diyelim ki adı Anna olan bir arkadaşınızla kafede sohbet ediyorsunuz ve onun tatlı bir şeyler yemediğini fark edip, “Niye yemiyorsun?” diye soruyorsunuz. O da size, “Doktor, diyet yapmamı söyledi.” desin. Bu cümleyi Almancada “dass” bağlacını kullanarak doğrudan anlatımla şu şekilde ifade edebiliriz: “Der Arzt hat gesagt, dass ich eine Diät machen soll.”

Bitti mi? Hayır! Buradaki konuşma doğrudan anlatımın bir örneği. Biz bu konuşmayı bir başka arkadaşımıza çıtlatırsak işte o zaman “dolaylı anlatım” yapmış oluruz. Bu sefer de adı Emma olan bir arkadaşımızla kafade buluşalım ve Anna hakkında konuşalım. Doktorun Anna’ya söylemiş olduğu şeyi biz Emma’ya söylerken cümleyi olduğu gibi değil de “Der Arzt habe gesagt, Anna solle eine Diät machen.” (Doktor, Anna’ya diyet yapmasını söylemiş.) şeklinde aktarırız. İşte bu aktarım “Konjunktiv I” kullanarak yapılan dolaylı anlatım örneğidir arkadaşlar. Yavaştan detaylara geçmeden önce örneğimizi canlı hale getirelim ki aradaki farklar iyice gözüksün:

  • Indikativ (Direkte Rede ➡️ Doğrudan Anlatım):
    • 🇩🇪 Der Arzt hat gesagt, dass ich eine Diät machen soll.
    • 🇹🇷 Doktor diyet yapmam gerektiğini söyledi.
  • Konjunktiv I (Indirekte Rede ➡️ Dolaylı Anlatım):
    • 🇩🇪 Der Arzt habe gesagt, Anna solle eine Diät machen.
    • 🇹🇷 Doktor Anna’nın diyet yapması gerektiğini söylemiş.

Lafı aktaran kişi, dikkat ettiyseniz aktaran diyorum, tarafsızlığını korumak amacıyla iddianın doğruluğu veya yanlışlığıyla ilgilenmemiş sadece aktarmıştır. Zaten bu nedenle “Konjunktiv I” yapısı haberlerde yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Böylece söylenen sözün doğruluğundan ya da yanlışlığından ziyade sadece söz aktarılmış, sözü aktaran kişi sorumlu tutulmamış olur. Yavaştan detaylara geçebiliriz. İlk önce, lafı aktarırken kullanacağımız kalıplardan -“Konjunktiv I” yapısı bulunmayan bölüm- başlamak istiyorum. Aşağıdaki tabloda koyu ile gösterilen yapılar aktarmak için kullandığımız ilgili fiilleri göstermektedir:

sagensöylemek
🇩🇪 Maria sagt, sie sei gestresst.
🇹🇷 Maria stresli olduğunu söylüyor.
klagenyakınmak, şikayet etmek
🇩🇪 Maria klagt, dass sie unter dem Lärm nicht schlafen könne.
🇹🇷 Maria gürültü yüzünden uyuyamadığından yakınıyor.
berichtenbildirmek, haber vermek
🇩🇪 Der Reporter berichtet, dass der Präsident eine wichtige Rede gehalten habe.
🇹🇷 Muhabir, Başkan’ın önemli bir konuşma yaptığını bildiriyor.
erzählenbelirtmek, anlatmak
🇩🇪 Julia erzählt, sie habe ihre Prüfung bestanden.
🇹🇷 Julia sınavı geçtiğini anlatıyor.
erklärenaçıklamak
🇩🇪 Der Lehrer erklärte, dass die Prüfung nächste Woche stattfinden werde.
🇹🇷 Öğretmen sınavın gelecek hafta yapılacağını açıkladı.
äußernbelirtmek, ifade etmek
🇩🇪 Der Zeuge äußert, dass er den Verdächtigen gesehen habe.
🇹🇷 Tanık, şüpheliyi gördüğünü ifade ediyor.

Evet, bir sonraki adımımıza, Almancada “Konjunktiv I” yapısının nasıl yapıldığına geçebiliriz. Yukarıdaki örneklerde fiil çekimleri size garip gelmiş olabilir. Olmalı da çünkü daha önce böylesi bir fiil çekimi görmedik. “Konjunktiv I”, kiplerle alakalı bir yapı olduğu için haliyle kendine has bir çekimi bulunmaktadır. Dolayısıyla dolaylı anlatım yaparken bu çekimleri kullanırız. Fiillerimize gelen kip çekim ekleri aşağıdaki tabloda gösterilmiştir:

ZamirEk
ich-e
du-est
er/sie/es-e
wir-en
ihr-et
sie/Sie-en

Bu çekim ekleri, fiilin düzenli olup olmamasına bakılmaksızın tümü için geçerlidir. Örnek olarak “sehen” fiilinin “Konjunktiv I” çekimlerini tabloda inceleyelim:

Konjunktiv I
ZamirPräsensPerfektFutur IFutur II
ichsehehabe gesehenwerde sehenwerde gesehen haben
dusehesthabest gesehenwerdest sehenwerdest gesehen haben
er/sie/essehehabe gesehenwerde sehenwerde gesehen haben
wirsehenhaben gesehenwerden sehenwerden gesehen haben
ihrsehethabet gesehenwerdet sehenwerdet gesehen haben
sie/Siesehenhaben gesehenwerden sehenwerden gesehen haben

❗ Bazı fiillerin “Präsens” ile “Konjunktiv I” çekimi aynı olduğundan cümlenin “Konjunktiv I” mi “Präsens” mı olduğu bilinemeyeceği için ilgili fiillerin “Konjunktiv II çekimi kullanılır.

“Konjunktiv I” Dönüşümleri

Zamanlara göre dönüşümü aşağıdaki gibidir:

  1. Präsens (Şimdiki Zaman)
    • Doğrudan Anlatım (Indikativ):
      • 🇩🇪 Ich gehe nach Hause.
      • 🇹🇷 Eve gidiyorum.
      • 🇩🇪 Er sagt: „Ich gehe nach Hause.“
      • 🇹🇷 O: “Eve gidiyorum.” diyor.
    • Dolaylı Anlatım (Konjunktiv I):
      • 🇩🇪 Er sagt, er gehe nach Hause.
      • 🇹🇷 Eve gittiğini söylüyor.
  2. Perfekt (Geçmiş Zaman)
    • Doğrudan Anlatım (Indikativ):
      • 🇩🇪 Ich habe das Buch gelesen.
      • 🇹🇷 Kitabı okudum.
      • 🇩🇪 Er sagt: „Ich habe das Buch gelesen.“
      • 🇹🇷 O: “Kitabı okudum.” diyor.
    • Dolaylı Anlatım (Konjunktiv I – Perfekt):
      • 🇩🇪 Er sagt, er habe das Buch gelesen.
      • 🇹🇷 Kitabı okuduğunu söylüyor.
  3. Futur I (Gelecek Zaman)
    • Doğrudan Anlatım (Indikativ):
      • 🇩🇪 Ich werde morgen arbeiten.
      • 🇹🇷 Yarın çalışacağım.
      • 🇩🇪 Er sagt: „Ich werde morgen arbeiten.“
      • 🇹🇷 O: “Yarın çalışacağım.” diyor.
    • Dolaylı Anlatım (Konjunktiv I):
      • 🇩🇪 Er sagt, er werde morgen arbeiten.
      • 🇹🇷 Yarın çalışacağını söylüyor.
  4. Futur II (Gelecekte Tamamlanmış Zaman)
    • Doğrudan Anlatım (Indikativ):
      • 🇩🇪 Ich werde das Projekt bis morgen abgeschlossen haben.
      • 🇹🇷 Projeyi yarına kadar tamamlamış olacağım.
      • 🇩🇪 Er sagt: „Ich werde das Projekt bis morgen abgeschlossen haben.“
      • 🇹🇷 O: “Projeyi yarına kadar tamamlamış olacağım.” diyor.
    • Dolaylı Anlatım (Konjunktiv I):
      • 🇩🇪 Er sagt, er werde das Projekt bis morgen abgeschlossen haben.
      • 🇹🇷 Projeyi yarına kadar tamamlamış olacağını söylüyor.

❗ Almancada geçmiş zamanın “Konjunktiv I” hali yalnızca “Perfekt” ile vardır. Doğrudan anlatımda “Prateritum” ya da “Plusquamperfekt” ile kurulmuş bir cümle dolaylı anlatım yapılırken “Konjunktiv I – Perfekt” şeklinde çekimlenir. Örneğin:

  • Indikativ (Direkte Rede ➡️ Doğrudan Anlatım):
    • 🇩🇪 Der Zeuge sagt Präsens: „Ich sah ihn.“ Indikativ – Präteritum
    • 🇩🇪 Der Zeuge sagt Präsens: „Ich hatte ihn gesehen.“ Indikativ – Plusquamperfekt
    • 🇹🇷 Tanık: “Onu gördüm.” Geçmiş zaman diyor. Şimdiki zaman
  • Konjunktiv I (Indirekte Rede ➡️ Dolaylı Anlatım):
    • 🇩🇪 Der Zeuge sagt Präsens, er habe ihn gesehen. Konjunktiv I – Perfekt
    • 🇹🇷 Tanık onu gördüğünü Geçmiş zaman söylüyor. Şimdiki zaman

Du sagst, … 

Diyelim ki bir arkadaşınızla ayak üstü sohbet ediyorsunuz ve arkadaşınız size: “Anna istifa edecek.” demiş olsun. Siz de şaşırıp bu sözü söyleyen arkadaşınıza emin olmak için onun söylediği şeyi yine kendisine söylüyorsunuz diyelim. Almancada bunu “Konjunktiv I” ile şu şekilde ifade edebiliriz:

  • Arkadaşınız:
    • 🇩🇪 Anna wird kündigen.
    • 🇹🇷 Anna istifa edecek.
  • Siz:
    • 🇩🇪 Du sagst, Anna werde kündigen? Anna hat mir gesagt, sie werde bis zu ihrem Lebensende hier arbeiten!
    • 🇹🇷 Anna istifa mı edecek diyorsun? Anna bana ölene kadar burada çalışacağını söyledi!

Şimdilik burada bırakıyorum. Konu anlatımı devam edecek…

17 Yorum

  1. -Konjunktiv I Perfekt
    Er habe sich sehr wohl fühlen.
    örneğinde bu şekilde yazılmış fakat;
    Er habe sich sehr wohl gefühlt.
    olması gerekmez mi?

  2. Thomas: “Anna behauptet, sie habe gestern 30 neue Vokabeln gelernt.”Bu cümlede sie den sonra niye habe oldu

  3. Konjunktiv I Präsens nehmen hatalı yazmamışmısınız
    ichnehme
    dunehmest
    er/sie/es nehme
    wir nehmen
    ihr nehmet
    sie /Sie nehmen

  4. bunun bir üstündeki konu
    irgendwie-irgendwo-irgendwann üzerine tıkladığımda konu açılmıyor bi bakarmısınız linkinde sorun var sanirim iyi çalışmalar emeginize sağlık

  5. ⭐Perfect
    Anna sagt, sie habe den Brief morgen geschrieben.
    Anna mektubu yazdığını söylüyor.

    Anna sagt, sie habe den Brief am Morgen geschrieben.
    olması gerekli değilmi?

    1. Evet, belirttiğiniz üzere, bu cümlede bir tutarsızlık yapmışım.

      “Anna sagt, sie habe den Brief morgen geschrieben.” cümlesinde “morgen” (yarın) kelimesi Perfekt ile birlikte kullanıldığında mantıklı değildir. Zira Perfekt geçmişte gerçekleşen bir eylemi ifade ederken, “morgen” geleceği ifade eder.

      “Anna sagt, sie habe den Brief am Morgen geschrieben.” cümlesi daha mantıklıdır. Uyarı için çok teşekkürler.

  6. Indikativ – Doğrudan alıntı
    Thomas: “Anna sagt, sie hat gestern 20 neue Vokabeln gelernt.”
    Thomas: “Anna dün 20 yeni kelime öğrendiğini söylüyor.” >>>> Bu şekilde dolaylı anlatım oluyor yine; Anna sagt: “Ich habe gestern 20 neue Vokabeln gelernt.” olursa doğrudan anlatım olmaz mı?

    Perfect
    Anna sagt, sie habe den Brief morgen geschrieben.
    “Anna mektubu yarın yazdığını söylüyor.” anlamına geldiği için morgen kelimesi fazladan yazılmış.

    son örneklerde -mış anlamı nereden geliyor anlayamadım. Örneğin;
    Indikativ Futur II
    “Ich werde mich sehr wohl gefühlt haben.”
    “Ben kendimi çok iyi hissetmiş olacağım.”
    ✅ Konjunktiv I Futur II
    Er werde sich sehr wohl gefühlt haben.
    O kendini çok iyi hissetmiş olacakmış. >>>>> Burada “O kendini çok iyi hissetmiş olacak.” anlamı yok mu?
    Teşekkürler emeğiniz için

    1. Detaylı bir güncelleme yapıldı yazıyla alakalı.
      “Thomas: “Anna sagt, sie hat gestern 20 neue Vokabeln gelernt.”” cümlesinde dolaylı anlatım kullanılmış. Eğer “Anna sagt: “Ich habe gestern 20 neue Vokabeln gelernt.”” şeklinde olursa bu doğrudan bir alıntı olur.

      “Anna sagt, sie habe den Brief morgen geschrieben.” cümlesinde “morgen” (yarın) kelimesinin kullanımı yanlış olmuş. Bu cümlede geçmişte olmuş bir olaydan bahsediyoruz, ama “morgen” geleceğe işaret ediyor. Doğru bir ifade “Anna sagt, sie habe den Brief gestern geschrieben.” (Anna mektubu dün yazdığını söylüyor) şeklinde olmalıydı.

      Almancada Konjunktiv I, dolaylı anlatımda kullanılır. Bu, Türkçede “-miş” ekinin kullandığı bir işlevle benzerlik gösterir. Mesela: “Er sagt, er sei krank.” cümlesini “O hasta olduğunu söylüyor.” şeklinde çevirirken, “olduğunu” ifadesi dolaylı bir anlatımı gösterir ve bu Almanca’da Konjunktiv I ile karşılanır.

      İşte bu -mış/miş anlamını şöyle açıklayalım: Diyelim ki arkadaşımıza “sabah çay içmezsem olmaz” demişiz ve o da bir başka arkadaşına bunu aktarırken şöyle bir cümle kurmuş olsun: “Neymiş efendim, sabah çay içmezse olmazmış! Bak sen şuna! Sanki İngiltere kraliçesi!” cümlesinde buna benzer ifadeler kullanmaktayız. İşte bu Almancada Konjunktiv I ile yapılır.

      Konjunktiv I Futur II’de “Er werde sich sehr wohl gefühlt haben.” cümlesi için “O kendini çok iyi hissetmiş olacak.” çevirisi de doğru olabilir. Ancak “-mış” ekinin eklenmesi, bu bilginin direkt olarak konuşmacının kendisi tarafından bilinmediğini, başka bir kaynaktan alındığını vurgular.

  7. selamlar
    Anna sagt, sie habe den Brief morgen geschrieben.
    Anna mektubu yazdığını söylüyor.
    Yukaridaki cumlenin turkcesi dogru mu?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

😔 Reklam Engelleyicisi 😔

Sitenin varlığını sürdürebilmesi adına, Reklam engelleyicinizi kapatmanızı rica ediyoruz. Mahcubuz ama desteğiniz çok önemli 🙏