B1 Seviye

Konjunktiv I (Dolaylı Anlatım)

Konjunktiv cümleleri kendi aralarında Konjunktiv I (dolaylı anlatım) ve Konjunktiv II (olasılık ve dilek anlatan “gerçek olmayan” durumlar) olmak üzere ikiye ayrılır. Biz bu dersimizde, Konjunktiv I konu anlatımını yapacağız. Lafı fazla uzatmadan hemen konu anlatımına geçelim.

Konjunktiv I (Indirekte Rede)

Konjunktiv I Almancada genellikle “dolaylı anlatım” (indirekte Rede) için kullanılır, bu nedenle bu terim “Dolaylı Anlatım” olarak Türkçeye çevrilebilir.

“Peki, ne işe yarıyor bu Konjunktiv I?” Hemen cevap verelim; “Konjunktiv I, başkasının söylediklerini veya düşündüklerini aktarmak istediğinizde, bu ifadelerin doğrudan sizin ifadeleriniz olmadığını belirtmek için kullanılır.”

Zaten gazete okuyan biriyseniz bu konuya oldukça sık rastlamışsınızdır. Zira konumuz, özellikle gazete makaleleri veya raporlar gibi resmi yazılı metinlerde yaygın bir şekilde kullanılır.

Başkasından duyduğumuz bir sözü yinelemek veya başkasının görüşünü bir başka kişiye aktarmak isteyebiliriz. Böylece kişi, söylenen sözün kendisine ait olmadığını, ilgili sözün bir başkasına ait olduğunu, bizimse bu sözün sadece aktaranı olduğumuzu vurgularız. Böylece muhtemel yaşanacak anlam karmaşalarından da kurtulmuş oluruz.

Biz bu dersimize gelinceye kadar çeşitli zaman anlatımları yapmıştık. Zaten Almancada bulunan altı zaman anlatımını Indikativ olarak adlandırılan bildirme kipi ile yaparız. Aşağıdaki tabloyu inceleyiniz:

INDIKATIV
Präsens (Şimdiki zaman)
Präteritum (Di’li geçmiş zaman)
Perfekt (Di’li geçmiş zaman)
Plusquamperfekt (Miş’li geçmiş zaman)
Futur I (Gelecek zaman)
Futur II (Gelecekte bitmiş zaman)

“Peki, Almancada Konjunktiv olarak adlandırılan kiplerin ne gibi bir farkı var?” Konjunktiv kipler, daha çok dolaylı anlatım, istek, öneri, varsayım veya kesin olmayan durumları ifade etmek için kullanılır. Konjunktiv I, genellikle dolaylı anlatım için kullanılırken, Konjunktiv II ise, genellikle daha hipotetik veya kesin olmayan durumları ifade etmek için kullanılır.

Özetle Indikativ, zamanların anlatımı için kullanılırken, Konjunktiv kipler, belirli bağlamlarda, daha spesifik amaçlar için kullanılır.

Konuyu dağıtmadan konumuzu anlatmaya devam edelim. İlk olarak Konjunktiv I’in nasıl yapıldığını göstermekten ziyade Indikativ bir anlatımla arasında nasıl bir fark olduğunu bir örnek üzerinde gösterelim:

⬇️ Indikativ:
🇩🇪 Der Arzt sagt, dass der Patient geheilt ist.
🇹🇷 Doktor, hastanın iyileştiğini söyledi.
⬇️ Konjunktiv I:
🇩🇪 Der Arzt sagt, dass der Patient geheilt sei.
🇹🇷 Doktor, hastanın iyileştiğini söylemiş.

Indikativ örneğimizde, doktorun hastanın iyileştiğine dair ifadesi kesin ve doğrudan bir bilgi olarak sunulmuştur.

Buna karşılık Konjunktiv I örneğimizde ise, doktorun bu ifadesi dolaylı bir şekilde aktarılmıştır. Bu, doktorun hastanın iyileştiğini söylediğine dair bir iddiayı aktarmak istediğimizi ve bu bilginin kesin olmadığını veya doğrulanmadığını ima etmektedir.

Lafı aktaran kişi, dikkat ettiyseniz akaran diyorum, tarafsızlığını korumak amacıyla ve doğru veya yanlış olabilecek bir cümleden mesul olmamak adına “Konjunktiv I” kullanmıştır.

Bundan dolayı gazetelerde, özellikle bir başkasına ait iddiaların doğruluğundan emin olma ihtiyacı hissetmemek adına ve böylesi bir sorumluluğa girmemek için Konjunktiv I tercih edilir. Böylece söylenen sözün doğruluğundan veya yanlışlığından sözü aktaran kişi mesul olmayıp, sözün sahibine adres edilir.

Konjunktiv I Kalıpları

Bilgiyi aktarırken bunu nereden duyduğumuzu gösteren belirli kalıplar kullanırız. Aşağıdaki tabloda sıklıkla kullanılan kalıplardan bazıları derlenmiştir:

Du sagst, … 
… diyorsun.
Er meint, … 
… düşünüyor.
Sie erklärt… 
… diye açıklıyor.
Wir geben an, … 
… diye belirtiyoruz.

Du sagst, … 

Almanca’da “du” şahıs zamiri, konuşulan kişiye, yani dinleyiciye doğrudan hitap eder. Yani, “Du sagst” ifadesinde, konuşulan kişiye doğrudan hitap ediyorsunuz ve bu kişiye söylediği bir şeyi aktarıyorsunuz.

🇩🇪 Es wird morgen regnen.
🇹🇷 Yarın yağmur yağacak.

⬇️ Indikativ:
🇩🇪 Du sagst, es wird morgen regnen.
🇹🇷 Yarın yağmur yağacak diyorsun.
(🇹🇷 Yarın yağmur yağacağını söylüyorsun.)
⬇️ Konjunktiv I:
🇩🇪 Du sagst, es werde morgen regnen.
🇹🇷 Yarın yağmur yağacak diyorsun (ha)?

Yukarıdaki cümlede, “du” zamiri ile hitap ettiğiniz kişi, yani dinleyici, yarın yağmur yağacak dedi ve siz de ona doğrudan onun bu sözünü geri aktarıyorsunuz. Konuştuğunuz kişi, yani dinleyici, burada “du” olan kişidir.

Bu nedenle, “du” şahıs zamiri kullanıldığında, aktardığınız bilginin kaynağı konuştuğunuz kişidir ve bu bilgiyi de yine aynı kişiye aktarıyorsunuz.

Yukarıdaki örneğimizde, Konjunktiv I kullanımının, ifadenin dolaylı bir anlatımı olduğunu ve bu durumun Türkçede bazı durumlarda şüphe ya da emin olmama durumlarında kullanılan kelimelerle karşılanabileceğini göstermektedir. Yani “ha” ile aslında kafa karışıklığını önlemek amacıyla Almanca cümlenin uygun bir Türkçe çevirisi olarak eklenmiştir.

Örnek cümlemize devam edelim ve konuyu daha da anlaşılır kılalım. Diyelim ki, bir arkadaşınız size yarın yağmur yağacağını söylemiş olsun ve siz de ona aynı şeyi tekrar ederek cevap verecek ve devamında da “O zaman pikniğe gitmeyelim” gibi bir şey söyleyeceksiniz.

⬇️ Indikativ
❗ lafı ilk söyleyen:
🇩🇪 Es wird morgen regnen.
🇹🇷 Yarın yağmur yağacak.
❗ lafı söyleyenin sözünde kesinlik var:
🇩🇪 Du sagst, es wird morgen regnen.
🇹🇷 Yarın yağmur yağacak diyorsun.
(🇹🇷 Yarın yağmur yağacağını söylüyorsun.)
⬇️ Konjunktiv I
❗ lafı söyleyenin sözünde muğlaklık var:
🇩🇪 Du sagst, es werde morgen regnen, dann können wir vielleicht nicht picknicken.
🇹🇷 Yarın yağmur yağacak diyorsun (ha), o zaman pikniğe gidemeyebiliriz.

Özetle; Indikativ, beyanatları, gerçekleri ve kesin bilgileri ifade etmek için kullanılır. Buna karşılık Konjunktiv I ise, genellikle dolaylı anlatımda, yani bir başkasının söylediği bir şeyi aktarırken kullanılır, ve aktarılan bilginin kesin olup olmadığı konusunda bir belirsizlik ifade edebilir. Umarım anlaşılır olmuştur.

Fiil Çekimleri

Böylesi ifadeleri oluşturmak için fiil köküne farklı son ekler ekleyerek oluşturulur. Bu ekler düzenli, düzensiz ve karışık fiiller fark etmeksizin tümü için aynıdır. Aşağıdaki tabloda Konjunktiv I durumunda fiillerin şahıs zamirlerine göre çekimlendiğinde aldığı ekler gösterilmiştir.

ichduer/sie/eswirihrsie/Sie
-e-est-e-en-et-en

Aşağıdaki tabloda sein, haben ve werden fiillerinin Konjunktiv I’in çekimleri derlenmiştir. Fiillerin Konjunktiv I çekimleri kullanılmalıdır.

seinhabenwerden
ichseihabewerde
dusei(e)sthabestwerdest
er/sie/esseihabewerde
wirseienhabenwerden
ihrseiethabetwerdet
sie/Sieseienhabenwerden

Ich” için “sein” fiilinin “Konjunktiv I” biçimi “sei” şeklindedir. Ancak “Du” için “sein” fiilinin “Konjunktiv I” biçimi ise “seiest” şeklindedir. Ama genel kullanımda ikinci ‘e’ konulmaz ve “seist” olarak çekimlenir.

Ayrıca sein dışındaki çoğu fiil için, Konjunktiv I’in basit biçimi ile şimdiki gösterge arasındaki uygulamadaki tek fark, göstergenin sonu -t’nin tersine – e’nin sonuna sahip olan tekil üçüncü tekil kişidir.

Düzensiz fiillerin ikinci veya üçüncü tekil şahıslarında umlaut (sesli harf) değişikliği yoktur. (Konjunktive çekimi örneğin, es gebe, es fahre…, iken şimdiki zaman çekimi, es gibt, es fährt… şeklindedir)

Almancada bizim “…” olarak kullandığımız ifade „…” şeklinde olur. Aşağıdaki örnekte hem dolaysız anlatımı hem de dolaylı anlatım gösterilmiştir. Böylece aradaki farkın daha belirgin olacağını umuyoruz.

İkinci tekil ve çoğul tekil şahıs biçimleri (örneğin du sagest, ihr saget) yapay olarak hissedilir ve nadiren kullanılır.

DirektDu sagst: „Ich habe ihn gesehen.” 
Sen diyorsun: “Onu gördüm.”
IndirektDu sagst, du habest ihn gesehen. 
Onu gördüğünü söylüyorsun.

Yukarıdaki gibi bir cümleyi dolaysız anlatımdan dolaylı anlatımlıyla değiştirdiğimizde bazen zaman ya da tarih ve şahıs zamirleri gibi bilgileri değiştirmemiz gerekir.

DirektSie denkt: „Ich muss früh ins Bett gehen.”
“Erken yatmam lazım” diye düşünüyor.
IndirektSie denkt, sie müsse früh ins Bett gehen.
Erken yatması gerektiğini düşünüyor.

Konjunktiv I’in Zamanlarda Kullanımları

  • die Gegenwart (Şimdiki zaman dilimi)
  • die Vergangenheit (Geçmiş zaman dilimi)
  • die Zukunft (Gelecek zaman dilimi)

Aşağıdaki tabloda “nehmen” (almak) fiilinin Indirekte Rede zamanları gösterilmiştir:

Konjunktiv IPräsensPerfektFutur IFutur II
ichnehme
alıyormuşum
habe genommen
almışım
werde nehmen
alacakmışım
werde genommen haben
almış olacağım
dunehmest
alıyormuşsun
habest genommen
almışsın
werdest nehmen
alacakmışsın
werdest genommen haben
almış olacaksın
er/sie/esnehme
alıyormuş
habe genommen
almış
werde nehmen
alacakmış
werde genommen haben
almış olacak
wirnehmen
alıyormuşuz
haben genommen
almışız
werden nehmen
alacakmışız
werden genommen haben
almış olacağız
ihrnehmet
alıyormuşlar
habet genommen
almışlar
werdet nehmen
alacakmışlar
werdet genommen haben
almış olacaklar
sie/Sienehmen
alıyormuşsunuz
haben genommen
almışsınız
werden nehmen
alacakmışsınız
werden genommen haben
almış olacaksınız

Aşağıdaki örneklerde Konjunktiv I’in altı farklı zamanda kullanımı gösterilmiştir:

⬇️ Präsens (Şimdiki Zaman)
🇩🇪 Thomas sage, dass er das Medikament nehme.
🇹🇷 Thomas, ilacı aldığını söylesin.

⬇️ Präteritum (Di’li Geçmiş Zaman)
🇩🇪 Thomas sagte, dass er das Medikament nähme.
🇹🇷 Thomas, ilacı aldığını söyledi.

⬇️ Perfekt (Di’li Geçmiş Zaman)
🇩🇪 Thomas habe gesagt, dass er das Medikament genommen habe.
🇹🇷 Thomas, ilacı almış olduğunu söyledi.

⬇️ Plusquamperfekt (Miş’li Geçmiş Zaman)
🇩🇪 Thomas hätte gesagt, dass er das Medikament genommen hätte.
🇹🇷 Thomas, ilacı almış olduğunu söylemiş.

⬇️ Futur I (Gelecek Zaman)
🇩🇪 Thomas werde sagen, dass er das Medikament nehmen werde.
🇹🇷 Thomas, ilacı alacağını söylüyor.

⬇️ Futur II (Gelecekte Bitmiş Zaman)
🇩🇪 Thomas werde gesagt haben, dass er das Medikament genommen haben werde.
🇹🇷 Thomas, ilacı almış olacağını söylüyor.

Dikkat Edilmesi Gerekenler

❗ Bazı fiillerin şimdiki zaman çekimi (Präsens) ile Konjunktiv I çekimi aynı olmaktadır. Bu gibi durumlarda cümlenin Konjunktiv I mi Präsens mı olduğu bilinemediği için ilgili fiillerin Konjunktiv II çekimi kullanılır.

❗ Konjunktiv I ile kullanılan tek geçmiş zaman Perfekt’tir. Indikativ cümle hangi geçmiş zaman ile olursa olsun Konjunktiv I yapılırken Perfekt olarak çevrilir.

Konjunktiv I Dönüşümleri

Indikativ cümleler, Konjunktiv I’e dönüştürülürken birtakım sözcükler değişikliğe uğrar. Aşağıdaki örneklerde bu değişiklikler listelenmiştir:

⬇️ Indikativ Präsens
🇩🇪 Ich fühle mich sehr wohl.
🇹🇷 Ben kendimi çok iyi hissediyorum.
✅ Konjunktiv I Präsens
🇩🇪 Er fühle sich sehr wohl.
🇹🇷 O kendini çok iyi hissediyormuş.

⬇️ Indikativ Präteritum
🇩🇪 Ich fühlte mich sehr wohl.
🇹🇷 Ben kendimi çok iyi hissettim.
⬇️ Indikativ Perfekt
🇩🇪 Ich habe mich sehr wohl gefühlt.
🇹🇷 Ben kendimi çok iyi hissettim.
⬇️ Indikativ Plusquamperfekt
🇩🇪 Ich hatte mich sehr wohl gefühlt.
🇹🇷 Ben kendimi çok iyi hissetmiştim.
✅ Konjunktiv I Perfekt
🇩🇪 Er habe sich sehr wohl gefühlt.
🇹🇷 O kendini çok iyi hissetmiş.

❗ Almancada Konjunktiv I kullanılırken Präteritum, Perfekt ve Plusquamperfekt zamanları için spesifik bir yapı bulunmaz. Bunun yerine, bu zamanlardan bahsetmek istediğinizde Konjunktiv I Perfekt kullanabilirsiniz.

⬇️ Indikativ Futur I
“Ich werde mich sehr wohl fühlen.”
🇹🇷 Ben kendimi çok iyi hissedeceğim.”
✅ Konjunktiv I Futur I
🇩🇪 Er werde sich sehr wohl fühlen.
🇹🇷 O kendini çok iyi hissedecekmiş.
⬇️ Indikativ Futur II
🇩🇪 Ich werde mich sehr wohl gefühlt haben.
🇹🇷 Kendimi çok iyi hissetmiş olacağım.
✅ Konjunktiv I Futur II
🇩🇪 Er werde sich sehr wohl gefühlt haben.
🇹🇷 O kendini çok iyi hissetmiş olacakmış.

Umarım sunulan bilgiler hem yararlı olmuş hem de anlaşılır bir şekilde ifade edilmiştir. Herhangi bir noktada belirsizlik yaşarsanız, bir hata bulduğunuzu düşünürseniz, bir kelimenin yanlış yazıldığını fark ederseniz, lütfen yorum yaparak bunu belirtiniz. Zira ne kadar dikkatli hazırlanmış olursa olsun, hataların yapılabildiğini fark edebiliyoruz. Görüşleriniz ve katkılarınız, bu tür hataları düzeltmemiz için büyük önem taşıyor. İyi çalışmalar dilerim. ❤️

17 Yorum

  1. -Konjunktiv I Perfekt
    Er habe sich sehr wohl fühlen.
    örneğinde bu şekilde yazılmış fakat;
    Er habe sich sehr wohl gefühlt.
    olması gerekmez mi?

  2. Thomas: “Anna behauptet, sie habe gestern 30 neue Vokabeln gelernt.”Bu cümlede sie den sonra niye habe oldu

  3. Konjunktiv I Präsens nehmen hatalı yazmamışmısınız
    ichnehme
    dunehmest
    er/sie/es nehme
    wir nehmen
    ihr nehmet
    sie /Sie nehmen

  4. bunun bir üstündeki konu
    irgendwie-irgendwo-irgendwann üzerine tıkladığımda konu açılmıyor bi bakarmısınız linkinde sorun var sanirim iyi çalışmalar emeginize sağlık

  5. ⭐Perfect
    Anna sagt, sie habe den Brief morgen geschrieben.
    Anna mektubu yazdığını söylüyor.

    Anna sagt, sie habe den Brief am Morgen geschrieben.
    olması gerekli değilmi?

    1. Evet, belirttiğiniz üzere, bu cümlede bir tutarsızlık yapmışım.

      “Anna sagt, sie habe den Brief morgen geschrieben.” cümlesinde “morgen” (yarın) kelimesi Perfekt ile birlikte kullanıldığında mantıklı değildir. Zira Perfekt geçmişte gerçekleşen bir eylemi ifade ederken, “morgen” geleceği ifade eder.

      “Anna sagt, sie habe den Brief am Morgen geschrieben.” cümlesi daha mantıklıdır. Uyarı için çok teşekkürler.

  6. Indikativ – Doğrudan alıntı
    Thomas: “Anna sagt, sie hat gestern 20 neue Vokabeln gelernt.”
    Thomas: “Anna dün 20 yeni kelime öğrendiğini söylüyor.” >>>> Bu şekilde dolaylı anlatım oluyor yine; Anna sagt: “Ich habe gestern 20 neue Vokabeln gelernt.” olursa doğrudan anlatım olmaz mı?

    Perfect
    Anna sagt, sie habe den Brief morgen geschrieben.
    “Anna mektubu yarın yazdığını söylüyor.” anlamına geldiği için morgen kelimesi fazladan yazılmış.

    son örneklerde -mış anlamı nereden geliyor anlayamadım. Örneğin;
    Indikativ Futur II
    “Ich werde mich sehr wohl gefühlt haben.”
    “Ben kendimi çok iyi hissetmiş olacağım.”
    ✅ Konjunktiv I Futur II
    Er werde sich sehr wohl gefühlt haben.
    O kendini çok iyi hissetmiş olacakmış. >>>>> Burada “O kendini çok iyi hissetmiş olacak.” anlamı yok mu?
    Teşekkürler emeğiniz için

    1. Detaylı bir güncelleme yapıldı yazıyla alakalı.
      “Thomas: “Anna sagt, sie hat gestern 20 neue Vokabeln gelernt.”” cümlesinde dolaylı anlatım kullanılmış. Eğer “Anna sagt: “Ich habe gestern 20 neue Vokabeln gelernt.”” şeklinde olursa bu doğrudan bir alıntı olur.

      “Anna sagt, sie habe den Brief morgen geschrieben.” cümlesinde “morgen” (yarın) kelimesinin kullanımı yanlış olmuş. Bu cümlede geçmişte olmuş bir olaydan bahsediyoruz, ama “morgen” geleceğe işaret ediyor. Doğru bir ifade “Anna sagt, sie habe den Brief gestern geschrieben.” (Anna mektubu dün yazdığını söylüyor) şeklinde olmalıydı.

      Almancada Konjunktiv I, dolaylı anlatımda kullanılır. Bu, Türkçede “-miş” ekinin kullandığı bir işlevle benzerlik gösterir. Mesela: “Er sagt, er sei krank.” cümlesini “O hasta olduğunu söylüyor.” şeklinde çevirirken, “olduğunu” ifadesi dolaylı bir anlatımı gösterir ve bu Almanca’da Konjunktiv I ile karşılanır.

      İşte bu -mış/miş anlamını şöyle açıklayalım: Diyelim ki arkadaşımıza “sabah çay içmezsem olmaz” demişiz ve o da bir başka arkadaşına bunu aktarırken şöyle bir cümle kurmuş olsun: “Neymiş efendim, sabah çay içmezse olmazmış! Bak sen şuna! Sanki İngiltere kraliçesi!” cümlesinde buna benzer ifadeler kullanmaktayız. İşte bu Almancada Konjunktiv I ile yapılır.

      Konjunktiv I Futur II’de “Er werde sich sehr wohl gefühlt haben.” cümlesi için “O kendini çok iyi hissetmiş olacak.” çevirisi de doğru olabilir. Ancak “-mış” ekinin eklenmesi, bu bilginin direkt olarak konuşmacının kendisi tarafından bilinmediğini, başka bir kaynaktan alındığını vurgular.

  7. selamlar
    Anna sagt, sie habe den Brief morgen geschrieben.
    Anna mektubu yazdığını söylüyor.
    Yukaridaki cumlenin turkcesi dogru mu?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

😔 Reklam Engelleyicisi 😔

Sitenin varlığını sürdürebilmesi adına, Reklam engelleyicinizi kapatmanızı rica ediyoruz. Mahcubuz ama desteğiniz çok önemli 🙏