Almancada Sosyalleşme Kalıpları
Almancada birilerine bizimle bir şey yapmak isteyip istemediğini sormak için kullanabileceğimiz bazı ifadeleri derledim. Bu ifadeleri yaparken genellikle “mögen” (sevmek) modal yardımcı fiilinden yararlanırız.
| Möchtest du … ? | 1. … ister misin? |
| 🇩🇪 Möchtest du ins Kino gehen? 🇹🇷 Sinemaya gitmek ister misin? | |
| Mitkommen | 1. Beraber gitmek 2. Birlikte gitmek |
| 🇩🇪 Möchtest du mitkommen? 🇹🇷 Sen de gelmek ister misin? | |
Almancada “gehen” fiilini kullanarak pekala bir yerlere “gitmek” anlamında pek çok ifade oluşturabiliriz. Bunlardan en yaygın olanları derledim:
| in eine Ausstellung gehen | 1. sergiye gitmek |
| 🇩🇪 Ihr gehen morgen in eine Ausstellung. 🇹🇷 Yarın bir sergiye gidecekler. | |
| etwas trinken gehen | 1. bir şeyler içmeye gitmek |
| 🇩🇪 Er geht nach der Arbeit etwas trinken. 🇹🇷 İşten sonra bir şeyler içmeye gidiyor. | |
| schwimmen gehen? | 1. yüzmeye gitmek |
| 🇩🇪 Möchtest du schwimmen gehen? 🇹🇷 Yüzmeye gitmek ister misin? | |
| spazieren gehen | 1. yürüyüşe gitmek |
| 🇩🇪 Möchtest du spazieren gehen? 🇹🇷 Yürüyüşe gitmek ister misin? | |
| ausgehen | 1. dışarıya çıkmak |
| 🇩🇪 Ich möchte morgen wieder ausgehen. 🇹🇷 Yarın tekrar dışarıya çıkmak istiyorum. | |
| zuhause bleiben | 1. evde kalmak 2. evde oturmak |
| 🇩🇪 Ich bleibe heute zuhause. 🇹🇷 Bugün evde oturacağım. | |
Görüldüğü üzere, tek başına “gehen” (gitmek) fiili ile pek çok aktiviteyi anlatabiliyoruz. Son olarak aşağıdaki kelimeleri inceleyiniz:
| Zeit haben | 1. zamanı olmak 2. boş vakti olmak |
| 🇩🇪 Hast du am Sonntag Zeit? 🇹🇷 Pazar günü vaktin var mı? 🇹🇷 Pazar günü boş musun? | |
| vorhaben | 1. planı olmak |
| 🇩🇪 Was hast du am Wochenende vor? 🇹🇷 Bu hafta sonu için planın var mı? | |
| Lust haben | 1. hoşlanmak 2. çok istemek 3. canı çekmek |
| 🇩🇪 Hast du Lust, ins Cafe zu gehen? 🇹🇷 Kafeye gitmek ister misin? | |
| abholen | 1. gidip almak |
| 🇩🇪 Thomas holt dich ab. 🇹🇷 Thomas gelip seni alır. | |
| anrufen | 1. aramak 2. telefon etmek |
| 🇩🇪 Ruf mich an, wenn du ankommst. 🇹🇷 Vardığında beni ara. | |
| verschieben | 1. ertelemek |
| 🇩🇪 Können wir unser Treffen verschieben? 🇹🇷 Toplantımızı erteleyebilir miyiz? | |
| Ich kann nicht | 1. yapamam 2. … olmaz |
| 🇩🇪 Es tut mir Leid, ich kann an dem Tag nicht. 🇹🇷 Üzgünüm, o gün gelemem. | |
