Almancada “Mögen” Fiili
Bu dersimizde, nevi şahsına münhasır özellikler gösteren “mögen” fiilini inceleyeceğiz. Almancada “mögen” fiili, “sevmek, beğenmek” anlamına gelirken “Konjunktiv II” çekimi olan “möchten” haliyle “istemek” anlamına gelir. Daha iyi anlaşılması adına aşağıdaki karşılaştırmaya bakınız:
- “Mögen”li Cümle
- 🇩🇪 Ich mag Pizza.
- 🇹🇷 Pizzayı severim.
- “Möchten”li Cümle
- 🇩🇪 Ich möchte eine Pizza.
- 🇹🇷 Pizza istiyorum.
- 🇩🇪 Ich möchte Pizza essen.
- 🇹🇷 Pizza yemek istiyorum.
Yukarıdaki örneğimizde, “mögen” yardımcı fiili, cümlenin öznesine uygun olarak (bu örnekte birinci tekil şahıs “ich” için) “şimdiki zamanda” (Präsens) çekimlenmiştir. “Mögen” fiilinin “Konjunktiv II” çekimli hali olan “möchten” ise “istemek” anlamına gelmektedir. Yeri gelmişken “mögen” yardımcı fiilinin çekimini vereyim:
Zamir | Präsens | Präteritum | Perfekt | Plusquamperfekt | Futur I | Futur II | Konjunktiv II |
---|---|---|---|---|---|---|---|
ich | mag | mochte | habe gemocht | hatte gemocht | werde mögen | werde gemocht haben | möchte |
du | magst | mochtest | hast gemocht | hattest gemocht | wirst mögen | wirst gemocht haben | möchtest |
er/sie/es | mag | mochte | hat gemocht | hatte gemocht | wird mögen | wird gemocht haben | möchte |
wir | mögen | mochten | haben gemocht | hatten gemocht | werden mögen | werden gemocht haben | möchten |
ihr | mögt | mochtet | habt gemocht | hattet gemocht | werdet mögen | werdet gemocht haben | möchtet |
sie/Sie | mögen | mochten | haben gemocht | hatten gemocht | werden mögen | werden gemocht haben | möchten |
Almancada “mögen” fiilini genellikle bir şeyi (isim) sevdiğimizi veya beğendiğimizi ifade etmek için kullanırız, başka bir fiille doğrudan birlikte kullanılmaz.
🇩🇪 Ich mag klassische Musik.
🇹🇷 Klasik müzik severim.
🇩🇪 Ich mag italienisches Essen.
🇹🇷 İtalyan yemeklerini severim.
🇩🇪 Ihr mögt Fußball, nicht wahr?
🇹🇷 Futbolu seviyorsunuz, değil mi?
🇩🇪 Mögen sie Schokoladeneis nicht?
🇹🇷 Çikolatalı dondurma sevmez misin?
🇩🇪 Ich mag diese Farbe nicht.
🇹🇷 Bu rengi sevmedim.
Almancada “mögen” fiilini kullanırken, beğeniyi farklı derecelerde ifade etmek için çeşitli ifadeler kullanabilirsiniz. Bakınız:
1. “Mögen … besonders gern” (bir şeyi özellikle çok sevmek):
🇩🇪 Ich mag Schokolade besonders gern.
🇹🇷 Bilhassa çikolatayı severim.
🇩🇪 Wir mögen die Herbstfarben besonders gern.
🇹🇷 Sonbahar renklerini özellikle seviyoruz.
2. “Mögen … (sehr) gern” (bir şeyi çok sevmek, bayılmak):
🇩🇪 Ich mag Döner sehr gern.
🇹🇷 Dönere bayılırım.
🇩🇪 Sie mag den Duft von Lavendel gern.
🇹🇷 Lavanta kokusunu çok sever.
3. “Mögen … nicht gern” (bir şeyi çok sevmemek)
🇩🇪 Ich mag Fisch nicht gern.
🇹🇷 Balık sevmem.
🇩🇪 Er mag heiße Sommer nicht gern.
🇹🇷 Sıcak yazları sevmez.
4. “Mögen … überhaupt nicht gern” (bir şeyi hiç sevmemek)
🇩🇪 Ich mag Spinat überhaupt nicht gern.
🇹🇷 Ispanağı hiç sevmem.
🇩🇪 Sie mögen Horrorfilme überhaupt nicht gern.
🇹🇷 Korku filmlerini hiç sevmezler.
Almancada “Möchten” Fiili
“Mögen” fiilinin “Konjunktiv II” çekimi olan “möchten” ise “istemek” anlamına gelir ve “mögen”den farklı olarak bir başka fiille kullanılabilir.
🇩🇪 Ich möchte heute Abend Pizza essen.
🇹🇷 Bu akşam pizza yemek istiyorum.
🇩🇪 Möchtest du ein Glas Wasser?
🇹🇷 Bir bardak su ister misin?
🇩🇪 Er möchte in den Urlaub fahren.
🇹🇷 Tatile gitmek istiyor.
🇩🇪 Wir möchten einen neuen Film sehen.
🇹🇷 Yeni bir film izlemek istiyoruz.
🇩🇪 Sie möchten zusammen ein Buch schreiben.
🇹🇷 Birlikte bir kitap yazmak istiyorlar.
❗ “Möchten” fiili, neyi istediğimizi belirteceğimiz nesneye ihtiyaç duyduğundan bu nesneyi “Akkusativ” (ismin -i hali) halde çekimler.
🇩🇪 Sie möchte eine Tasse Kaffee.
🇹🇷 Bir fincan kahve istiyor.
🇩🇪 Wir möchten den neuen Film sehen.
🇹🇷 Yeni filmi izlemek istiyoruz.
🇩🇪 Ich möchte einen Kaffee, bitte.
🇹🇷 Bir kahve alabilir miyim, acaba (lütfen).
❗ Bulunduğumuz ortamlarda cümlelerimizin bağlamını anlaşılır kılacağı için esas fiilin kullanılmasına gerek kalmaz, “möchten” o anlamı karşılar. Tabi Türkçe çevirisinde ilgili anlamı yadsıyamayız, aman dikkat! Örneğin:
1. Essen (yemek yemek). Örneğin, bir restoranda sipariş verirken:
🇩🇪 Ich möchte eine Pizza (essen), bitte.
🇹🇷 Pizza alabilir miyim, acaba.
2. Trinken (içmek). Örneğin, kafede bir bardak kahve siparişi verirken:
🇩🇪 Ich möchte eine Tasse Kaffee (trinken), bitte.
🇹🇷 Bir fincan kahve alabilir miyim, acaba.
3. Haben (sahip olmak). Örneğin, rezervasyon yaparken:
🇩🇪 Möchten Sie einen Fensterplatz (haben)?
🇹🇷 Cam kenarı ister misiniz?
4. Fahren (gitmek/sürmek). Örneğin, bir seyahat planında:
🇩🇪 Ich möchte nach München (fahren).
🇹🇷 Münih’e gitmek istiyorum.