
Ünite 32 ile birlikte Almancada yan tümceleri anlatacağız. Bu sayede daha uzun ve kendinizi daha iyi ifade edebileceğimiz cümleler oluşturmayı öğrenmiş olacağız.
Ünite 32: Yan Tümce Bağlaçları
Şimdiye kadar “Hauptsätze” veya ana tümceler dediğimiz çoğunlukla “özne + fiil + nesne” yapısını izleyen kısa cümleler oluşturduk. Almancada cümle yapısını anlattığımız derslerimizde özellikle belirttiğimiz husus olan cümledeki fiilin ikinci öğesi olduğundan bahsettik. Şimdi gelelim yan tümceleri incelemeye.
Kendimizi ifade etmek için basit ana tümceler her zaman yeterli olmaz. Bu yüzden çoğu zaman cümleye ekstra bilgi eklemek için “Nebensätze” dediğimiz yan tümceleri kullanırız. Yan tümceler ise kendi başlarına kullanılamaz çünkü ek bilgi verirler. Ana tümceye bağlıdırlar ve ardından geleceği bağlaç ile ana tümceye bağlanırlar. Genellikle de bir virgül ve bağlacın arkasından gelirler.
Örnek olarak aşağıdaki bağlaçlar derlenmiştir;
dass -dığı / – diği / -en / -an / olan | |
ob eğer | |
weil çünkü | |
wenn çünkü |
Şimdi gelelim yan tümcelerin yapısına: Ana tümcelerin aksine, yan tümcelerdeki fiil cümlenin sonuna gelir. Ana tümceyi yan tümceyle bağlayan bağlaçlar vardır. Şimdilik “ob” (eğer), “weil” (çünkü) veya “dass” (-dığı / – diği / -en / -an / olan) gibi bağlaçlar kullanacağız. Bu bağlaçlardan sonra yan tümcedeki fiil cümle sonuna gider. Ayrıca kelimelerin geri kalanı genellikle aynı sırada kalır.
Aşağıdaki örnekte iki farklı cümlenin birleşimi gösterilecektir.
Ich mag ihn. Er ist klug. Onu seviyorum. O zeki. |
Ich mag ihn, weil er klug ist. Onu seviyorum çünkü o zeki. |
Yan tümceyi tanımak kolaydır önüne gelen bağlaca, cümle yapısına (fiilin sonda olup olmamasına) ve tek başına kalamamasına bakarak kolayca bulunabilir. Yan tümce ek bilgi verir, ve cümlenin ana tümcesi ile kullanıldığında anlamlı olur.
Sie hat gesagt, dass du anrufen sollst. O, senin araman gerektiğini söyledi. | |
Er arbeiter heute von zu Hause aus, weil er Husten hat. Bugün evden çalışıyor çünkü öksürüğü var. | |
Anna hat gesagt, dass du um drei Uhr im Kino sein sollst. Anna, saat üçe kadar sinemada olman gerektiğini söyledi. | |
Ich kann nicht arbeiten, weil ich erkältet bin. Çalışamıyorum çünkü soğuk algınlığım var. | |
Emma sagt, dass sie den Tee nicht mag. Emma çay sevmediğini söylüyor. | |
Sie fährt nach Deutschland, weil er Deutsch lernen möchte. O, Almanca öğrenmek istediği için Almanya’ya gidiyor. | |
Sein Freund denkt, dass er durchgefallen ist. Onun arkadaşı sınavda başarısız olduğunu düşünüyor. | |
Thomas fragt, ob ich ins Kino gehen möchte. Thomas sinemaya gitmek isteyip istemediğimi soruyor |
Almanca Okuma Parçası: 16
Emma: Ich möchte ins Kino gehen.
Thomas: Möchtest du Freitag mit uns ins Kino gehen?
Emma: Ich kann nicht, denn ich fahre Freitag zu meinem Vater.
Thomas: Das ist aber schade, weil ich deine Meinung zu Filmen immer interessant finde.
Emma: Wenn Sie möchten, können wir einen weiteren Tag gehen. Samstag?
Thomas: Gute Idee.
Emma: Sinemaya gitmek istiyorum.
Thomas: Cuma günü bizimle sinemaya gitmek ister misin?
Emma: Yapamam çünkü Cuma günü babamın evine gideceğim.
Thomas: Ama bu üzücü çünkü filmler hakkındaki düşüncelerini her zaman ilginç buluyorum.
Emma: İstersen başka bir gün gidebiliriz. Cumartesi?
Thomas: Harika fikir.
Aynı diyaloğu Youtube üzerinden dinleyebilirsiniz;