Almancada Öznenin Yerine Kullanılan Bağlaçlar

Konjunktionen in der Position 1 olarak adlandırılan ve Almancada öznenin yerine kullanılan bağlaçlar temel cümleleri birbirine bağlarken ikinci cümledeki öznenin yerine kullanılır.
Böylesi bağlaçlardan sonra cümlenin fiili ilgili şahıs zamirine göre çekimlenerek gelir. Bu bağlaçların kullanımları ise değişiklik gösterebilmektedir. İlk cümleye nokta koyulduktan sonra ikinci cümle ilgili bağlaçla başlanabilir ya da bağlaçlar cümlenin içine alınabilir.
Konjunktionen in der Position 1 bağlaçları aşağıdaki tabloda derlenmiştir. Ayrıca alt başlıklar halinde her bir bağlaç incelenmiştir.
da | o (bu) esnada / sırada / anda |
dann | sonra, ondan sonra, bunun üzerine, o halde |
danach | bundan sonra, sonradan, sonra, arkasından |
daraufhin | bunun üzerine |
trotzdem | buna rağmen, (olduğu) halde, (olmasına) karşın |
dennoch | yine, hal böyle iken, buna rağmen |
sonst | yoksa, aksi halde, aksi takdirde |
so | bu suretle, böylece, böylelikle |
infolgedessen | bundan dolayı, bundan ötürü |
allerdings | fakat, ama |
folglich | dolayısıyla, demek ki, o halde, dolayı |
darum (deshalb, deswegen, daher) | bunun için, bundan dolayı, bu nedenle |
inzwischen (indessen, unterdessen) | o arada, bu esnada, o aralıkta |
da
O sırada, o anda, o esnada / bu sırada, bu anda, bu esnada anlamlarına gelir.
Ich ging durch den Park, da schrie jemand: “Hände hoch!” Parkta yürürken biri “Eller havaya!” diye bağırdı. | |
Mein Vater war gerade beim Essen, da klingelte plötzlich das Telefon. Babam yemek yiyordu, birden telefon çaldı |
dann
Sonra, ondan sonra, bunun üzerine, o halde gibi anlamlara gelir.
Sie macht erst die Arbeit fertig, dann ging ich zum Einkaufen. Önce işi bitirdi, sonra alışveriş yapmaya gitti. | |
Er aß zuerst und ging dann zu seinem Freund, um zu lernen. Önce yemek yedi, sonra arkadaşının evine ders çalışmaya gitti. |
danach
bundan sonra, sonradan, sonra, arkasından
Er besichtigt zuerst der Stadt, danach macht er eine Stadtrundfahrt. Önce şehri ziyaret eder, sonra şehir turuna çıkar. | |
Mein kleine Schwester legte sich ins Bett, danach schlief sie ein. Küçük kız kardeşim yatağa gitti ve sonra uykuya daldı. |
daraufhin
Bunun üzerine, bu yüzden anlamlarına gelir.
Er hat seinen Bruder geärget, daraufhin ging er weg. Kardeşini kızdırdı, bunun üzerine çekip gitti. | |
Alle Symptome seiner Krankheiten verschwanden, daraufhin esse er. Hastalıklarının tüm semptomları kayboldu, bu yüzden yemek yiyor. |
trotzdem
buna rağmen, (olduğu) halde, (olmasına) karşın, yine de anlamlarına gelir.
Das Auto fuhr mit Verspätung ab, trotzdem kamen sie pünktlich zu Hause an. Araba geç kalktı ama eve zamanında vardılar. | |
Sie können trotzdem eine Virusinfektion aus komprimierten Dateien vermeiden. Yine de sıkıştırılmış dosyalardan virüs bulaşmasını önleyebilirsiniz. |
dennoch
yine, hal böyle iken, buna rağmen anlamlarına gelir.
Ich habe mir alle Mühe gegeben, dennoch ist es mir nicht gelungen. Bütün çabamı sarf ettim, buna rağmen başaramadım. |
sonst
yoksa, aksi halde, aksi takdirde anlamlarına gelir.
Verlessen Sie sofort mein Hausi sonst rufe ich die Polizei! Derhal evimi terk edin, yoksa polisi arayacağım! |
so
bu suretle, böylece, böylelikle anlamlarına gelir.
Ich soll arbeiten, so kann ich Geld verdienen. Çalışmalıyım, böylelikle para kazanabilirim. |
infolgedessen
bundan dolayı, bundan ötürü anlamlarına gelir.
Der wag war wegen des Unfalls gesperrt, infolgedessen muss er eine Stunde warten. Kaza nedeniyle yol kapalıydı, bundan ötürü bir saat beklemek zorunda kaldı. |
allerdings
fakat, ama, ancak anlamlarına gelir.
Sie komme gern, allerding möchte sie eine Bedingung stellen. Severek gelir, ancak bir şartı var. |
folglich
dolayısıyla, demek ki, o halde, dolayı anlamlarına gelir.
Die Maßnahme kann folglich den Wettbewerb im Binnenmarkt verfälschen. O halde tedbir, iç pazardaki rekabeti bozabilir. |
darum (deshalb, deswegen, daher)
bunun için, bundan dolayı, bu nedenle anlamlarına gelir.
Der Kranke hat Covid-19, deshalb muss er im Bett liegen. Hasta kişinin Covid-19’u var, bu yüzden yatakta yatması gerekiyor. |
inzwischen (indessen, unterdessen)
o arada, bu esnada, o aralıkta anlamlarına gelir.
Thomas unterhält sich mit dem Gast, inzwischen deckt seine Mutter den Tisch. Thomas misafirle sohbet ediyor. Bu arada annesi masayı hazırlıyor. |
Diğer bağlaç çeşitleri için ilgili yazıyı ziyaret edebilirsiniz.